Aynalık Çalışması & Ruhun Kabul Veremediği Şeyler
Bu yazımda ruhsal gelişiminizde size çok etkili şekilde destek olacak bir çalışmayı; "Aynalık Çalışmasının genel çizgilerini ve Ruhun Kabul Veremediği Şeyleri" dile getirmeye çalışacağım. Çok kısa ve öz dile getireceğim, malum zaman sınırlı, yaşam hızlı... :) Bir başka yazımda bu konuyu daha detaylı ele almak hedeflerim içinde.
Şimdi, küçük ancak çok anlamlı bir soru ile başlayalım.
"Bizler, ruhlu bedenler mi, yoksa bedenli ruhlar mıyız?" Bir başka deyişle; "Biz ruh muyuz, beden miyiz?"
Bizler bedenlenmiş ruhlarız yani hepimiz aslen "birer ruhuz". Dualite dünyasını deneyimleyebilmek yani zıt kutupların varlığında dengeyi bulmak, nötr olmak için bir beden aracılığı ile deneyimler yaşayan bir ruh!
Er ya da geç, bir gün beden toprak olur gider, oysa bedeni terk eden ruhun yolculuğu sonsuzdur.
Ruhun kabul veremediği 3 temel şey vardır;
1- Yok sayılmak, görülmemek
2- Özgürlüğün kısıtlanması
3- Adaletsizlik
Bir problem yaşadığınızda ilk sorgulayacaklarınız arasında bunlar olmalı!
Bunları tespit için ise sormanız gereken anahtar soru; "Ben neye kabul veremiyorum?" olmalıdır.
Karşımıza çıkan, yaşamımıza giren ve bizi duygusal anlamda etkileyen kişiler ve olaylar bizim aynalarımızdır. Özellikle de anne, eş, çocuk, kardeş, sevgili gibi en yakınlarımız, bizim en güçlü aynalarımızdır yani bir nevi eğitmenlerimizdir. Bizlere "AYNALIK" ederler. Dönüşmemiz adına bir şeyler göstermeye çalışırlar. Kısacası bizleri bizlere yansıtırlar. Bu yansıtma pozitif yanlarımızla da ilgili olabilir, negatif yanlarımızla da! Ancak bu aynalık sonucunda bize acı veren pozitif değil, negatif yanlarımızdır, geliştirerek dönüştürmemiz gereken yanlarımız.
Bu aynalık esnasında her şey çok güzel yolunda giderken belli bir süre sonra birden bire sorunlar yaşamaya başlarız. Ancak bu hiç beklemediğimiz bir anda, hiç tanımadığımız birileri tarafından aynalanmayacağımız anlamına da gelmez.
Ruhsal gelişiminize yani dönüşümünüze başlangıç olarak yukarıdaki kısa bilgilerin ışında aşağıdaki soruyu sorabilirsiniz?
"Ben neye kabul veremiyorum?"
"Bu olaylar ve kişiler bana neyi aynalıyor? Neyi göstermeye çalışıyor?"
Kaynak: S Diker & Google Görselleri
"Bizler, ruhlu bedenler mi, yoksa bedenli ruhlar mıyız?" Bir başka deyişle; "Biz ruh muyuz, beden miyiz?"
Senin ruhun değil bir bedenin var! Çünkü sen zaten bir ruhsun! C.S. Lewis |
Bizler bedenlenmiş ruhlarız yani hepimiz aslen "birer ruhuz". Dualite dünyasını deneyimleyebilmek yani zıt kutupların varlığında dengeyi bulmak, nötr olmak için bir beden aracılığı ile deneyimler yaşayan bir ruh!
Er ya da geç, bir gün beden toprak olur gider, oysa bedeni terk eden ruhun yolculuğu sonsuzdur.
Ruhun kabul veremediği 3 temel şey vardır;
1- Yok sayılmak, görülmemek
2- Özgürlüğün kısıtlanması
3- Adaletsizlik
Bir problem yaşadığınızda ilk sorgulayacaklarınız arasında bunlar olmalı!
Bunları tespit için ise sormanız gereken anahtar soru; "Ben neye kabul veremiyorum?" olmalıdır.
Aynalar ve Aynalık
Ruhsal gelişiminize yani dönüşümünüze başlangıç olarak yukarıdaki kısa bilgilerin ışında aşağıdaki soruyu sorabilirsiniz?
"Ben neye kabul veremiyorum?"
"Bu olaylar ve kişiler bana neyi aynalıyor? Neyi göstermeye çalışıyor?"
Evet, sevgili okuyucum,
"Bugünlerde yaşadığınız sorunda ve içinde bulunduğunuz bu olaylar zincirinde
neye veya nelere kabul veremiyorsunuz?"
Şimdi derin birkaç nefes alın,
gözlerinizi kapatıp içinize dönün
ve
bu sorunun cevabını dürüstçe kendinize sorun.
"Ben neye kabul veremiyorum?"
"Bu olaylar ve kişiler bana neyi aynalıyor? Neyi göstermeye çalışıyor?"
1-
2-
3-
Işık ve Sevgi ile,
Evridiki Dakos
Kaynak: S Diker & Google Görselleri